15°C İstanbul
June 25, 2025
BENİM OCAK AYINDA HUKUKÇU VE AVUKAT OLARAK TAM 50 YILIM DOLMUŞ….
Genel

BENİM OCAK AYINDA HUKUKÇU VE AVUKAT OLARAK TAM 50 YILIM DOLMUŞ….

May 30, 2025

Bu nedenle bugünlerde de çok sık konuşulan adalet konusunda baş aktörler hakim ve savcılar hakkında ideal olan nedir diye düşündüğümde aşağıdaki yazıyı yazma gereğini duydum ve bu hakkı kendimde buldum. :

*Gerçek Hakim ve Savcılar: Adaletin Temsilcileri*
Hukukun en temel bileşenlerinden biri, onu temsil eden hâkimler ve savcılardır. Bir toplumda adaletin ne denli önemli olduğunu anlatmaya çalışırken, bu kutsal görevleri üstlenen kişilerin rolünü göz ardı etmek imkansızdır. Hakim ve savcılar, bir devletin adalet sisteminin bel kemiğidir. Ancak, gerçek hakim ve savcılar sadece yasaların sözcüleri değil; aynı zamanda toplumun vicdanının, hak arayışının ve insani değerlerin temsilcileridir.
Gerçek bir hâkim, adalet terazisini sağlıklı bir şekilde kullanabilen, olayları tarafsız bir bakış açısıyla değerlendiren ve hukukun üstünlüğünü gözeten kişidir. Onlar için adalet, bir yükümlülük değil, bir yaşam biçimidir. Her davada yalnızca kanunları değil, içinde bulundukları toplumu da anlamaya çalışır ve her bireyin hakkını savunma konusunda sorumluluk hissederler. Vicdanları, hangi tarafı seçerlerse seçsinler, adaletin sağlanması adına en önemli pusula olur.
Savcılar ise, kamu adına davaları takip eden, toplumu koruma ve hakları savunma görevini üstlenen hukukçulardır. Onların görevi, suçları araştırmak ve her bireyin adil bir yargılama sürecinden geçmesini sağlamakla birlikte, toplumun güvenliğini ve adaletin yerini bulmasını da gözetmektir. Gerçek bir savcı, yalnızca soruşturma yürütmekle kalmaz; aynı zamanda toplumsal adaletin sembolü olarak, çıkar çatışmalarını en aza indirgeyerek, tarafsız bir şekilde görev yapmalıdır.
Gerçek hakim ve savcılar, sürekli bir öğrenme ve kendini geliştirme ihtiyacının bilincindedir. İnsani ve uluslararası değerleri göz önüne alarak, sadece hukuk müktesebatını değil, toplumun ihtiyaçlarını ve adalet arayışlarını da dikkate alırlar. Çağın getirdiklerini ve insanlığın evrensel haklarını benimseyerek, hukuka yön veren birer lider olmayı hedeflerler. Bunu yaparken, yalnızca bilgileriyle değil, aynı zamanda empati kurabilme yetenekleriyle de topluma hizmet ederler.
Toplumda adaletin tesis edilmesinde en büyük yükü taşıyan bu bireyler, sorumluluklarının bilincinde olup, görevlerini yerine getirirken, toplumsal etik değerleri daima göz önünde bulundurmalıdır. Adaletin kılıcını taşıyan hâkim ve savcılar için, yalnızca mahkeme salonlarındaki hükümlerin yeterli olamayacağını, toplum içinde de adaletin sağlanması için çaba göstermeleri gerektiğini unutmamak gerekir.
Sonuç olarak, gerçek hakim ve savcılar; yalnızca yasaların koruyucusu değil, aynı zamanda toplumun umut ve güven kaynağıdırlar. Onlar, adaletin temel taşlarını oluşturan erdemlere, bilgiye ve deneyime sahip olan bireylerdir. Sadece adaletin sağlanmasında değil, sosyal huzurun ve güvenliğin teminatında da önemli bir rol oynarlar. Bu bağlamda, hukuk sistemine duyulan güvenin yapı taşı olan hakim ve savcıların, toplumu anlama, adaleti sağlama ve halkın vicdanını temsil etme noktasında sürekli bir gelişim göstererek, özveriyle çalışmalarını sürdürmeleri gerekmektedir. Her bireyin hak arayışına duyarlı birer nefer olarak, Türk milletinin adalet arayışını en iyi biçimde temsil etme misyonlarına bağlı kalmaları, toplumun geleceği açısından büyük bir öneme sahiptir.
Tüm adalet mensuplarının yukardaki ilkeye uygun olarak davrandıklarını düşünmek istiyorum

Önceki Yazı

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir